Külliyeyi gezerken Hz. Pir Şeyh Şaban-ı Veli Hazretleri gibi Anadolu’nun dört direğinden birinin Kastamonu’da olmasına ve ziyaret edebilmesine sevindi. Hz. Pir döneminin zorluklarına rağmen ilim için Kastamonu’dan İstanbul’a gitmiş, yükseköğrenimini Fatih Sultan Mehmet Han’ın yaptırdığı medreselerde tamamlamış. Daha sonra o dönemin üniversitesi sayılan bu okulda profesörlük yapmış. Aynı zamanda Eyüp Camii'nde kürsü şeyhliği de yapan Hz. Pir, memleketi Kastamonu'ya dönme kararı almış. Yolculuk esnasında Bolu’da Hayrettin Tokadi’nin dergâhına katılıp 12 yıl şeyhin hizmetine girmiş. 1530 yılında Kastamonu’ya dönen Hz. Pir, Şeyh Sünneti Efendi dergâhında 7 yıl kalarak evliyalık mertebesine ulaşmış. Halveti Tarikatı’nın Cemalliyye şubesinin Şabaniyye kolunun kurucusu olarak vefatına kadar öğrenci yetiştirmiş ve birçok insan ondan feyz almış. Ziyaretçisi eksik olmayan türbede zemzem suyu tadında asa suyunun olduğunu öğrenince, söz konusu çeşmenin suyundan kana kana içti. Türbenin içinde yer alan camiye girdiğinde ezan sesi huşu verdi. Kastamonu’nun tüm bu güzelliklerinden nasıl ayrılacağını düşünürken aklına Şeyh Şaban-ı Veli Hazretleri’nin sözü geldi: “Gelişiniz güle güle, gidişiniz güle güle, her işiniz güle güle.”